Monologlar Müzesi’nde İstanbul Hikâyeleri
Melisa Vardal – Monologlar Müzesi’nin gündeminde bu sefer “İstanbul Hikâyeleri” var. Sanat eserlerinin hikâyeleri ve karakterleriyle dolu bu müze, tiyatronun özgürlüğünü ve performansın gücünü sergiliyor. Fener’de bulunan ve eğitim faaliyetlerinin ardından terkedilen Yuvakimyon Rum Kız Lisesi, tarihi bir atmosfere sahip ve şimdi İstanbul’un geçmişine dair altı farklı hikâyeyi barındırıyor. Ahmet Sami Özbudak’ın proje tasarım ve küratörlüğünü üstlendiği “İstanbul Hikâyeleri”, mekânın kendisiyle kurduğu derin bağ ile dikkat çekiyor. Seyirciler, tarihi sıraların arasında dolaşırken geçmişin izlerini sürüyor ve eski öğrencilerin isimlerini keşfediyorlar.
Kaplumbağa sürprizi
Monologlar Müzesi’nde karşılayan ilk sürpriz ise Zühtü adlı kaplumbağa. Zühtü, saz çalarken İstanbul’un tarihi hakkında bilgiler veriyor ve şehrin ayakta kalma mücadelesini anlatıyor. Projenin diğer bölümlerinde ise sekiz farklı oyun yer alıyor. Seyirciler, diledikleri sırayla bu oyunları izleyebiliyorlar.
“İstanbul Hikâyeleri” adlı proje, şehrin farklı dönemlerini ve insanlarını konu alıyor. Oyunlar arasında gerçek olaylardan esinlenen hikâyeler de bulunuyor. Her bir oyun, İstanbul’un zengin tarihinden ve kültüründen izler taşıyor ve izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Zaman 1955’te durdu
Projenin bir parçası olan “İstanbul Hikâyeleri”, şehrin geçmişine ve bugüne dair dokunaklı öyküleri bir araya getiriyor. Oyunlar aracılığıyla İstanbul’un ruhu ve tarihi canlanıyor, ziyaretçiler farklı zamanlara ve mekânlara tanıklık ediyorlar. Her oyun, şehrin ve insanlarının seslerini yansıtarak İstanbul’un hafızasını canlandırıyor ve geçmişin izini sürüyor.
More Stories
Çin animasyonu ‘Ters Yüz’ü solladı
Oscar’lı yönetmen Christopher Nolan’ın yeni filmini Ordu’da çekeceği iddia edildi
İlhan Usmanbaş hayatını kaybetti