“`html
Şam’da Tarihi Anlaşma ile Yeni Bir Süreç Başladı
Suriye’de 8 Aralık tarihinde, Esad yönetiminin düşmesinin ardından muhalif güçler, ülkenin yeniden inşa edilmesi için önemli adımlar atmaya devam ediyor. Şam’da, ülkenin bütünlüğünü koruma amacıyla daha önce yapılmayan bir anlaşma imzalandı. Şam yönetimi, Suriye’nin kuzeydoğusunda etkin olan ve terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olarak bilinen PYD/YPG ile bir araya gelerek, örgütün Suriye ordusuna entegrasyonuna dair bir mutabakat sağladı. Anlaşmayla birlikte, PYD/YPG’nin uzun zamandır talep ettiği ‘özerklik’ fikrinden vazgeçtiği ve Suriye’nin bütünlüğünün kabul edildiği ortaya çıktı. Bu durumu etkileyen dört ana faktörü inceleyelim.
Amerikan Etkisi ve YPG Liderinin Ziyareti
YPG ile Şam yönetimi arasındaki görüşmelerde ABD’nin etkisi gözlemleniyor. YPG lideri Mazlum Abdi’nin, anlaşmadan önce ABD CENTCOM komutanı Michael Kurilla ile görüştüğü, ayrıca Şam’a gidişini Amerikan askeri helikopteri ile gerçekleştirdiği aktarılıyor.

Trump Döneminin Belirsizliği
İç savaş döneminde ABD tarafından DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle desteklenen PYD/YPG, Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki ikinci döneminde Washington’un bölgedeki askerlerini çekme ihtimalini hissederek büyük bir kaygı yaşamıştı. New York Times’ın haberine göre, ABD’nin müttefiki olmasına rağmen, Trump yönetiminin desteklerinin belirsizliği, PYD/YPG’yi Şam yönetimi ile müzakere masasına oturmaya zorladı. Uzmanlar, bu müzakereleri, Trump’ın ani bir çekilme kararı almasına karşı bir güvence olarak değerlendiriyor. Trump, Ocak ayında yaptığı bir açıklamada, “Suriye’de yeterince düzensizlik var, bizim oraya dahil olmamız gerekmiyor” demişti.
Türkiye’nin Sıkı Politikası
Türkiye, PYD/YPG’yi PKK’nın Suriye uzantısı olarak görerek, bu konuda uzun süredir Washington ile çatışıyor. Esad rejiminin devrilmesi ve Rusya ile İran’ın sahadaki etkisinin azalması, PYD/YPG’yi yalnızlaştırmış durumda. Ankara, Suriye Milli Ordusu ile olan mücadelesinin yanı sıra, sürekli olarak yeni bir askeri operasyon yapma ihtimalinin altını çiziyor. Tüm bunların ışığında, PYD/YPG, ABD’nin arabuluculuğuyla Şam’a doğru yaklaşmak zorunda kaldı.

Yeni anlaşmanın ardından YPG’nin kontrolündeki Kamışlı’da halk sevinç gösterileri düzenlendi.
Barış Süreci ve Öcalan’ın Etkisi
PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı, YPG’yi de kapsayan tartışmalara yol açtı. YPG lideri Mazlum Abdi ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın entegrasyon konusundaki anlaşmaları, bu çağrının Suriye’deki etkisini net bir biçimde ortaya koydu. Abdi, yaptığı açıklamalarda, “Öcalan’ın çağrısının ardından Kürt-Türk ilişkilerinde önemli bir dönüm noktasına yaklaşıyoruz” dedi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise anlaşmanın Öcalan’ın çağrısına uygun düştüğünü ifade etti.
Silahlı Mücadelenin Terk Edilmesi
Esad rejiminin devrilmesi ve yeni yönetimin, toplumun her kesimini kucaklamak istemesi, PYD/YPG’yi yeni bir silahlı çatışma riskinden uzak durmaya yönlendirdi. Şam’ın uluslararası alanda kazandığı meşruiyet, özellikle Türkiye ve diğer Arap ülkeleriyle ilişkileri güçlendirdikçe, PYD/YPG’nin masaya oturmasına neden oldu.
Petrol ve Doğal Gaz Anlaşması
PYD/YPG ile Şam hükümeti arasındaki kritik anlaşma, petrol ve doğal gaz sahalarının devrini de içermektedir. ABD Enerji Enformasyon İdaresi’ne göre, Suriye’de 2,5 milyar varil petrol rezervi bulunduğu belirtilirken, Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi’nin raporu, bu rezervin potansiyelinin 6.9 milyar varil olduğunu ortaya koydu. Suriye’nin en önemli petrol rafinerileri batıda Baniyas ve Humus’ta bulunmasına karşın, birçok petrol tesisi YPG’nin kontrolü altında yer alıyor. YPG’nin elindeki Deyrizor bölgesindeki Konoko tesisinin, ülkenin en büyük doğal gaz tesisi olduğu kaydediliyor.

YPG’nin kontrolündeki petrol kaynakları stratejik bir öneme sahip.
Gelecekteki Üretim Kapasitesi
2011’de başlayan iç savaş öncesinde Suriye’nin günlük petrol üretimi yaklaşık 400 bin varil olarak gerçekleşiyordu. Ancak savaşın etkileriyle bu rakam, 2023 itibarıyla günlük 40 bin varile kadar düştü. Fakat, terör örgütünün elindeki sahalardan kaçakçılık yoluyla gerçekleştirilen petrol ticaretinin çok daha yüksek olduğu düşünülmekte. Anadolu Ajansı’nın verilerine göre, YPG’nin işgal ettiği bölgelerde günlük ortalama 150 bin varil petrol çıkarıyor ve bu ticaretten yıllık 2.5 milyar dolar kazanç sağladığı tahmin ediliyor. İç savaş sırasında büyük zarar gören tesislerde yapılacak iyileştirmeler, yeni yönetimin doğal kaynaklardan elde edeceği gelir potansiyelini artırabilir.
YPG’den Olumlu Mesajlar
Anlaşma sonrasında PYD/YPG tarafından gelen açıklamalar, örgüt içerisinde bir rahatlama sağladığını ortaya koydu. YPG lideri Mazlum Abdi, “Tüm Suriyelilerin haklarını güvence altına alma, barış umudunu gerçekleştirme hedefindeyiz” dedi. Abdi, atılan imzaları yeni bir Suriye inşa etmek için bir fırsat olarak değerlendirdiklerini ifade etti. Örgütün Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed, anlaşmanın hedefinin ülkede askeri operasyonları durdurmak olduğunu dile getirdi.
Bir diğer yetkili Salih Müslim, Şam yönetimi ile yapılan anlaşmanın Abdullah Öcalan’ın mektubuyla uyumlu olduğunu vurguladı ve “Artık bu devletin ortağıyız” dedi. Anlaşmanın 8 maddesiyle ilgili komisyonlar kurulacak ve bu komisyonların bir yıl içinde sonuç vermesi bekleniyor. Ayrıca, PYD’nin sözde yasama organında da yapılan açıklamalar, anlaşmanın başarısının tarafların samimi bir şekilde yeni bir demokratik devlet inşası için çalışmasına bağlı olduğunu vurguladı.

Dürzilere Yönelik Anlaşmalar
Suriye’nin güneyindeki Süveyda ilinde yoğun olarak yaşayan Dürzi topluluğuyla, Şam yönetimi arasında entegrasyon anlaşması sağlandığı bilgisi alındı. SANA’ya göre, yeni lider Ahmed Şara, Süveyda Valisi Mustafa el Bakur ve pek çok Dürzi aktivistle bir araya gelerek, bölgenin yeniden inşa sürecine dair mutabakatlar gerçekleştirdi. Katar merkezli El Cezire’nin haberine göre, Süveyda’nın devlet kurumlarına entegrasyonu üzerine bir anlaşmaya da varıldığı bildirildi.

Güvenlik Güçlerinin Yeniliği
El Cezire haberi, Süveyda’daki güvenlik güçlerinin Suriye İçişleri Bakanlığı’na bağlanması ve yerel polis memurlarının bölge halkından olmalarına dair anlaşmaya varıldığını ortaya koydu. Aynı zamanda, Şam’ın Süveydalı olmayan isimleri emniyet müdürü ve vali olarak atama yetkisine sahip olduğu bilgisi paylaşıldı.
Suriye’nin nüfusunun yaklaşık %3’ünü oluşturan Dürziler, Şam yönetimine bağlı güçlerle zaman zaman çatışmalara tanıklık etti. Bu durum, İsrail’in bölgedeki gerilimden yararlanarak Dürzileri koruma bahanesiyle orduya hazırlık talimatları vermesine neden oldu.
“`
More Stories
Irak’ta korkutan deprem! Hakkari’de de hissedildi
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalar
Hindistan’da kadın turistlere toplu tecavüz edildi, erkek turistler kanala itildi