Bunun bir örneği Azerbaycan doğalgazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyan 1811 kilometrelik Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) kapsamında yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sırasında çıkarılan tarihi eserler… Tüm buluntular “Anadolu Medeniyetlerinin Saklı Tanıkları” isimli kitapla ölümsüzleştirildi.
İLK KEZ KEŞFEDİLDİ
TANAP, Türkiye’nin doğusundan batısına, oradan Yunanistan’a uzanırken Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle yürütülen arkeolojik çalışmalar sonucunda toplam 161 arkeolojik veya tarihi kültürel miras alanı tespit edildi. Bu 161 alandan, 106 adedi ise ilk kez bu çalışmalar sayesinde keşfedildi.
ERZURUM’DAN ÇANAKKALE’YE…
TANAP kapsamında, boru hattı güzergâhının geçtiği Erzurum, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale illerinde toplamda 25 arkeolojik sahada kapsamlı ve bilimsel kazı yapıldı. Balıkesir’deki kazılarda çıkarılan eserlerin bir bölümü ise Bandırma Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye devam ediyor.
Örneğin Balıkesir’deki Kalebayır kazıları, daha önce keşfedilmemiş bir alanı ortaya çıkardı. Buradaki kazılarda çok sayıda Afrodit heykeline rastlanırken deniz kabuğu heykelleri ve bunların kullanılma biçimlerine İtalya ve Fransa’dan sonra ilk kez Türkiye’de rastlanıldı. Bulunan mezarlar niteliksiz olmasına karşın içlerinden çıkan buluntular çok çeşitli, bu yönüyle de ender görülüyor. Cam eserler ise birbirinden etkileyici. Böylece kazılar birçok farklı medeniyetin izlerini ortaya çıkardı.
“Anadolu Medeniyet-lerinin Saklı Tanıkları” kitabı, tüm bu kazılarda ortaya çıkarılan tarihi eserler ve yapılan çalışmaları bir araya getiren kaynak kitap niteliğinde. Çalışma, Nezih Başgelen’in proje danışmanlığı ve Başgelen ile arkeolog Engin Coşar editörlüğüyle hayata geçti. Proje koordinatörlüğüne Beyhan Özenç imza atarken Communication Partner tarafından baskıya hazırlandı.
ANADOLU MEDENİYETLERİ…
Balıkesir Müzesi’ne yapılan basın gezisinde konuşan Başgelen, projenin doğaya ve tarihe çok saygılı gerçekleştirildiğini ifade ederken dünyada bir eşine rastlanmadığını da belirtti. Arkeolog Coşar’ın kazı sürecinde çok az bir kazı, hatta toprağı tıraşlama sonucu birçok buluntunun ortaya çıktığını anlatması ise Türkiye’nin üzerinde bulunduğu zenginliği göstermesi bakımından önemliydi.